top of page

Foucault'nun Psikiyatri Hakkında Düşünceleri Üzerine

"Bir psikiyatriste psikiyatri kurumunun cüzzam hastanesinden doğduğunu söylediğinizde kızmaya başlıyor" (2014: 101).
ree

Michel Foucault'nun psikiyatri ile ilişkisi gözlemci ve tarihçi olmak üzere iki yönlüdür. Bir psikiyatri hastanesinde herhangi bir unvan ve statüye sahip olmadan çalışır. Bu ona herkesle özgürce görüşebilme ve kurulan tüm iktidar ilişkilerini görme imkanı verir. Filozofun tarihçi yönü ise daha çok bilinendir. Deliliğin Tarihi, Hapishanenin Doğuşu, Cinselliğin Tarihi gibi kitapları ile karanlıkta bırakılanların tarihine bakan Foucault, psikiyatrinin tarihini de beden üzerinde işleyen iktidar mekanizmaları bağlamında ele alır.                

Foucault, psikiyatriyi aklın delilik üzerindeki monoloğu olarak tanımlar. Batıda disiplin toplumlarının inşasına yola açan kapatma kurumlarının doğuşunun ardından psikiyatri denen kategorinin doğduğunu belirten belirten Foucault'nun bu kurum hakkındaki görüşleri biyo-iktidar üzerine kapsamlı çalışmasına içkindir. Buna göre psikiyatri, normalin ne olduğunu tam da egemen iktidar ilişkileri ile uyum içinde belirleyen bir makinedir. Foucault, bu makineye tamamen normal insanlar koyulduğunda makinenin bu insanlar hakkında "yatışma aşamasında" tanısı koyacağını iddia eder (2011: 117).

Psikiyatri için tanı koymak "tecrit etmeyi, kapatmayı, hakları askıya almayı ve yaşamı kesintiye uğratmayı sağlayan bir iktidar ilişkisi kurmaktır" (2011: 118).  Bu nedenle yapılan şey semptomu doğrulamak değil damgalamaktır. Psikiyatri normalleştirme amacı ile insanları bir ıslah aygıtına bağlar. 17. Yüzyıldan 19. Yüzyılın başına kadar süren aralıktaki psikiyatri tarihini kaleme alan Foucault, psikiyatrik bilginin epistemolojik yapısının kuşkuya açık olduğunu belirtir (2014: 94). Burada ayrıca önemli olan bu tarihsel aralıktaki psikiyatrinin yöntemlerinin günümüzde ne kadarının sürdürüldüğüdür. Foucault bu yöntemlerin güncel olduğu görüşündedir:


"Bir gün Fransız Radyosu’nda bir psikiyatr kıpkırmızı bir yüzle ayağa kalktı, masaya yumruğuyla vurdu ve “doktor olmadığım için bu tür şeylerden söz etmeye devam edemeyeceğimi” söyledi. Ben yalnızca herhangi bir tarihçinin bilebileceği ve psikiyatrların bilmediği şeylerden söz etmiştim. On sekizinci yüzyılda kapatılma rejiminin nasıl olduğunu bilmek için psikiyatr olmak gerekmez. Bu öfke, söylediklerimin doğruluğunun kanıtıdır. Onlar, tarihsel bir hakikate bakınca kendilerini tanımış lardır ve birbirlerine şöyle demektedirler: ‘Çağdaş psikiyatriden söz etmeye devam ediyor.’ Demek ki 1840’ta uygulanan yöntemler hâlâ güncel!" (2012: 58)


Bu tarih karanlıktır, çünkü "psikiyatr engizisyoncunun soyundan gelir" (2012: 77). Kamu hijyeninin bir işlevi olan psikiyatrların asli görevi toplumsal düzenin memurluğudur. Batı’da 19.yüzyıldan önce psikiyatr denen bir şahsiyet mevcut değildir (2012: 233). Bu şahsiyeti ortaya çıkaran koşullara bakıldığında 17. Yüzyıldan itibaren öncelikli olarak delilerin yanında aylakları, dilencileri, cüzzamlıları, kimsesizleri çalışamayacak durumda olanları ve çalışmayı reddedenleri kapatan kapattığı kurum içinde de türlü ıslah uygulamalarını devreye sokan siyasal-makinesel düzeneklerle kapatarak disipline eden toplumsal düzenlemeleri görürüz (Foucault, 1992). Delilere hoşgörü ile yaklaşan bir toplumdan, deliliği akıl hastalığı olarak tanımlayıp onu tıbbileştiren, tedavi adı altında bedeni üzerinde egemenlik ilişkileri kuran böylece akıl ve akıl-olmayan arasındaki normatif ayrımın nerede olduğuna karar veren iktidar aygıtlarının etkinlikleri psikiyatrinin kökenini oluşturur.

Şimdi sorular psikiyatrinin hangi bedeni ve toplumu “normal” olarak tanımladığı ve bu normale erişmek için hangi yöntemleri kullandığı üzerine olmalıdır.       

Kaynakça

Foucault, M. (1992). Deliliğin Tarihi (Çev. M. A. Kılıçbay). İmge Kitabevi Yayınları.

Foucault, M. (2011). Büyük Kapatılma (Çev. I. Ergüden & F. Keskin). Ayrıntı Yayınları.

Foucault, M. (2012). İktidarın Gözü (Çev. I. Ergüden). Ayrıntı Yayınları.

Foucault, M. (2014). Özne ve İktidar (Çev. I. Ergüden & O. Akınhay). Ayrıntı Yayınları.   

Son Yazılar

Hepsini Gör
Tüketim Boykotu Üzerine

Ekonomi kelimesi hane yönetimi anlamına gelen eski sözden gelir ( oikos-nomos ). Kapitalizmin egemenliğindeki dünyada ise teknik bir...

 
 
 

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin

YAZILAR

  • Youtube
  • Facebook
  • Twitte
  • Instagram

Gönderim işlemi başarılı

© 2021

İletişim

Masajınız başarıyla gönderildi.

bottom of page